Bugün Türkiye'de sosyal belediyecilik denince akla gelen ilk isim Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'dur.
Kısaca kamu gelirlerini kamuya döndürmek, kamu için harcamak olarak özetlenebilecek sosyal belediyeciliği Türkiye'de hayata ilk geçiren merhum Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay idi. Günümüzde sosyal belediyeciliği bir üst seviyeye taşıyan ise Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'dur.
Kuruluşun ardından ilk yıllarında kalkınma ve çağdaşlaşma adına önemli adımlar atan Cumhuriyetimizin ilerlemesi Atatürk’ün erken ölümü ve 2’nci Dünya Savaşı nedeniyle kesintiye uğrasa da kör topal devam etti. Özellikle 1950’de Demokrat Parti iktidarıyla birlikte modernleşme atılımının sonuçlanamama sorunuyla karşı karşıya kalan cumhuriyet, yine de ilerleme çabalarının sonucu olarak kendi entelektüel birikimini yaratmaya, kendin aydınını yetiştirmeye başlamıştı. Bu dönemde Türkiye her alanda çok önemli isimler yetiştirmeyi başardı. İşte bunlardan ikisi Türkiye’de sosyal belediyeciliğin ilk adımlarını attılar.
Bunlardan biri 1973 mahalli idareler genel seçiminde CHP’den Ankara Belediye Başkanı seçilen dünya çapındaki mimarımız Vedat Dalokay, diğeri ise Dalokay’ın ekibine dahil ettiği dünya çapındaki şehir plancımız Prof. Dr. İlhan Tekeli idi. Uluslararası çok sayıda mimarlık ödülüne sahip Vedat Dalokay, İlhan Tekeli’nin de dahil olduğu ekibi ile birlikte açtığı yeni caddeler, yaptığı yeni meydanlar ile Ankara’nın çehresini kentsel anlamda değiştirirken, halkçı ve katılımcı bir model ile Ankara’yı yönetiyor, Türkiye’de ilk kez üretilen sosyal projeler ile örnek oluyordu.
İktidardaki milliyetçi cephe hükümetinin bütün engellemelerine rağmen, yaptıklarıyla farklı bir belediye başkanı profili çizen ve halkçı politikalarıyla öne çıkan Vedat Dalokay’ın şehir enstitüleri kurma girişimi, greve giren belediye işçileri ile birlikte DİSK’in eylemine destek vermesi, 5 Bask'lının idam edilmesini protesto etmek için İspanya'nın Ankara Büyükelçiliği’nin sularını kesmesi, ‘süt projesi’, toplu taşımacılık, tanzim satışlar ve gecekondu halkı için ürettiği akkondu projesi, belli bir dönem tüm ekmek fırınlarını belediyece işletmesi dönemin akılda kalan uygulama ve projeleridir. Kısaca İlhan Tekeli hocanın teorize ettiği kamu gelirinin kamuya geri döndürülmesi ilkesini hayata geçirmeye çalışmış, böylece sosyal belediyeciliğin Türkiye’deki ilk örneklerini vermişti.
Elbet kamu rantını kamuya, yani halka döndürmeyi amaçlayan sosyal belediyecilik anlayışını tarihsel süreç içerisinde takip eden ve uygulayan pek çok belediye başkanı oldu, ancak geliştirip üzerine yeni bir tuğla koyarak bir üst seviyeye taşıyan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu oldu. Güncel politikayı çok iyi okuyan ve halkı çok iyi anlayan Özlem Çerçioğlu’nun Türkiye’de ilk kez kurduğu kent lokantası örnek oldu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de bu adımı atmasıyla halka halka yayıldı. Hatta Akpartili belediyeler bile kent lokantaları açmaya başladı. Aydın’daki ilçe belediyelerinden Efeler Belediyesi kent lokantasını açtı, Kuşadası ve Didim Belediyeleri açmak üzere.
Ama bana göre sosyal belediyeciliğin Türkiye tarihindeki en önemli örneklerinden biri Özlem Çerçioğlu’nun geliştirdiği hayvan besiciliğidir. Bu bütüncül sosyal belediyecilik anlayışı önemli bir politik aklın eseridir. Bir tarım kenti olan Aydın’da çiftçi/üretici ailelere sakız kuzuları, besi danaları teslim ediliyor. Bu ailelere yem, ilaç ve veteriner desteği de veriliyor. Büyüyen hayvanlar ailelerden piyasadan daha uygun fiyata satın alınıyor ve para kadının hesabına yatırılıyor. İlk adımda kadınlar, dolayısıyla aileler para kazanıyor. Elbet dışarıdan da satın almalar yapılıyor. Belediyenin mezbahasında kesilen hayvanlar, Halk Ege Et mağazalarında uygun fiyatlı, hiyenik ve sağlıklı bir ürün olarak Aydın halkına satılıyor, üstelik emeklilere ekstra yüzde 20 indirimli olarak. Belediye ise Halk Ege Et’ten elde ettiği gelir ile Aydın’nın dört bir köşesinde yol, kaldırım, meydan yapıyor, ihtiyaç sahiplerine yardım ediyor, öğrencilere ücretsiz süt dağıtıyor. Üretici kazanıyor, belediye kazanıyor, Aydın halkı ise her adımda katman katman kazanıyor. İşte Aydın’ın, Türkiye’nin ve halkın gerçeklerine uygun gerçek sosyal belediyecilik böyle yapılır.
O çiçek oraya değil de buraya dikilmeliydi, şu cadde daha önce asfaltlanmalıydı, şuranın alt yapısı şöyle yapılmalıydı gibi bakış açıları olabilir, belediye başkanı olarak icraatları eksik bulunabilir, ama sosyal belediyeciliğin çıtasını arşa çıkaran Özlem Çerçioğlu’na bu konuda hiç kimse dil uzatamaz. Çünkü Vedat Dalokay’dan sonra sosyal belediyeciliğin Türkiye’deki yeni fenomeni Özlem Çerçioğlu’dur. Nitekim bu yüzden Aydın halkının yarısı boşuna ona oy vermiyor. İşte bu yüzden gelecek seçimden aday olmaya karar verirse yine yüzde 50 ile seçilir.
Sağlıcakla kalın…