İki yıl önce yapılan yerel seçimde CHP adayı Ömer Günel’in seçimi kazanmasıyla belediyecilik anlayışında da kentte de büyük bir değişim yaşanırken, nedense Kuşadası’nın geçmiş 20 yılına çöreklenmiş güruhun siyaset anlayışında zerre kadar bir değişim gözlenmiyor.

Amaçlarına ulaşmak için her yolu mübâh gören bu Makyevilist “beyaz Adalılar”, artık ruhlarını şeytana satıp iktidarın çukur medyası ile iş birliği yapma noktasına kadar geldiler. Yandaş basınla kol kola CHP’ye ve Ömer Günel’e yönelik algı operasyonları düzenleyerek kendilerine siyasi gelecek arıyorlar. Çamur at izi kalsın, bildikleri tek siyaset bu! Sanıyorlar ki başarılı olacaklar. Üzgünüm ama kazın ayağı öyle değil, asla başarılı olamayacaklar, çünkü onların gerçek yüzünü gören Kuşadası halkı artık geçit vermeyecek. Bu çok açık!

Anlaşılan o ki; Kuşadası’nda iktidara yeniden gelebilmek için ruhunu şeytana satan bu zihniyetin artık yapmayacağı hiçbir şey yok. Sahte sosyal medya hesaplarından ortaya saçtıkları pisliklerini havuz medyası ile paylaşmaktan çekinmeyen bu zihniyeti ve trollerini Kuşadası halkı çok iyi tanıyor. Çünkü geçmişten bugüne kadar rakiplerine iftira atmak için sahte hesaplar açtırıp trol kullananlar onlar, çöktükleri Kuşadası’nın rantını kendi yandaşlarının cebine hortumlayan onlar, öyle değil mi? Yıllar boyunca fakir fukaranın ekmeğini büyütmeye çalışmak yerine, hortumlarının çapını büyütmeye çalıştıklarını cümle alem bilmiyor mu? 

Güçleri, koltukları ellerinden kayıp gidenlerin dönüp dolaşıp geldikleri nokta aynı: İftira ve çamur siyaseti. Gerçek belediyecilikle tanışan Kuşadası değişip gelişirken, hızla yol alırken, bu baş döndürücü değişime ayak uyduramayan güruhun hezeyanlarını izliyoruz hep birlikte. Ruhlarını şeytana sattılar, çünkü bir daha iktidara gelme şansları giderek azalıyor. Geçmiş olsun…

Bu arada unutmadan, büyük Alman düşünürü Friedrich Nietzsche “onları” ne güzel anlatmış “Yanlış Arkadaşlar İçin” isimli şiirinde. O şiiri aktararak bitireyim yazımı;

“Yanlış Arkadaşlar İçin

Sen, ey çalan, gözlerin masum mu sanırsın
Aşırdığın bir tek düşünce mi, aldanırsın!
Kim ki böyle hem şerefli ve namussuz
Yemlen avuç dolusu sana verilenden sonsuz
Al benden olan her şeyi
Ye kalan masumluğu da temizlen ey domuz!”
Friedrich Nietzsche
(Almanca aslından çeviren: Şaban Öztürk)