Nalıncı keserinin ne olduğu bilmeyen yoktur herhalde. Hani şu yapısı itibariyle hep içe doğru yontan, işte bu nedenle de her şeyi çıkarı için kullanan kişiler için olumsuz sıfata dönüşen keser cinsi. Her şeyi kendi çıkarı için kullanan kişilere nalıncı keseri deyimi kullanılır. Nalıncı keserinin formel nedeni budur; nalını yontmak, ama kendine doğru. Kuşadası’nda nalıncı keserlerinden çok vardır. Bunların en başında gelenlerinden biri büyük mü büyük Eviz İnşaatın büyük mü büyük iş adamı sahibi Şakir Eviz’dir.

Bu yıl 5 Ocak’ta yapılan TOKİ ihalesine “tek başına” girerek 15 parçadan oluşan, ancak bütün halinde satılan, Yunan adaları manzaralı toplam 266 bin 500 metrekarelik dev arsayı 1 milyar 820 milyon liraya satın alan çok büyük bir iş adamıdır kendileri. Evet yanlış duymadınız, tam 1 milyar 820 milyon lira. Yani eski parayla 1 katrilyon 820 milyar lira. Yani bin 820 adet 1 milyon lira. Yani 5 Ocak’taki döviz kuruna göre 97 milyon 88 bin dolar. Yani bugünkü para ile tam 2 milyar 293 milyon 772 bin lira. Gerçekten büyük, çok büyük bir rakam. Biz faniler için hayal etmesi bile oldukça güç rakamlar bunlar. İnanın hesaplayabilmek için hesap makinemi epey eskitmek zorunda kaldım! Bu işin arkasında finansör olarak Katarlı bir iş adamı olduğu söyleniyor. Ama bizi ilgilendirmez. Kimsenin malında mülkünde de gözümüz yok. Allah daha çok versin…

Bizim konumuz “nalınca keseri” Şakir Eviz’in bugünkü proje tanıtım toplantısı. Geçen yıl başka bir projesinin tanıtımı için de hiçbir masraftan kaçınmayan Şakir Eviz, dağ başında olmasına rağmen sırf manzarası var diye “Marine Panorama” gibi garip bir isim verdiği yeni projesini bugün yine gösterişli bir organizasyon ile tanıtmaya hazırlanıyor. Bugünkü tanıtım toplantısının sanatçı konuğu ise Enbe Orkestrası. Açıkçası ben halay kırıklığına uğradım Şakir’ciğim. Senin gibi büyük bir iş adamına yakışmadı yiğidim, en kısa sürede Tarkan, Mustafa Sandal ayarında bir sanatçı bekliyoruz senden.

Neyse geçelim bunu da gelelim asıl konumuza. Bu Şakir Eviz, Kuşadası’nda sıfırdan bu kadar büyük servet kazanmış başarılı bir iş adamı. Şakir Eviz’in belediye yönetimleri ile ilişkileri hep iyi olmuştur. Hele şimdiki Belediye Başkanı Ömer Günel ile can ciğer kuzu sarmasıdır. Belediye başkanı Ömer Günel tak diye emreder, Şakir Eviz tak diye yapar. İşlerini her daim tere yağından kıl çeker gibi yürütür. Belediye Başkanı Kuşadası Gençlikspor’un yönetimine gireceksin der, girer; ana sponsoru olacaksın der, olur. Belediye Başkanı her yıl yarışma jürisine aldığı Şakir Eviz’i Altın Güvercin Şarkı yarışmasına ana sponsor yapar. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyen Şakir Eviz’in belediye organizasyonlarına ve Kuşadası Gençlikspor’a milyonları oluk oluk akar.

Bir tek geçen yıl Aydın Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’un talebi üzerine Türkmen mahallesinde 24 derslikli bir okul yaptırmak için Milli Eğitim ile protokol imzaladı. Arsa tahsisi gerçekleşince sadece inşaat kısmına yapmayı kabul etti. İstemeye istemeye de olsa imzayı attı Şakir Eviz. Bir menfaati var mıydı bilinmez, ama imzayı attı. Kuşadası’ndan kazandığı akıl almaz servete karşılık 3-5 milyona mal olacak 24 derslikli bir okul, pek adil görünmüyor. Devletten aldıkları koca ihaleye karşı 24 derslikli küçük bir okulun sadece inşaat masrafını yüklenmek nedir? Ayıp değil mi? Kuşadası’na borcunuz yok mu?

Anlayacağınız bu Şakir Eviz, sevmeyeceği eşeğin önüne bırakın ot koymayı, o eşeği TOKİ’den satın aldığı arsanın 100 metre yanına bile yaklaştırmaz. Kuşadası nankörü desek yeridir büyük iş adamı Şakir Eviz’e, işine yaramayacak hiçbir şeye katkı yapmaz, Kuşadası’ndan kazandıklarının bir bölümünü vefa olarak Kuşadası’na vermek aklının ucundan dahi geçmez. Menfaati olmayan hiçbir yerde yoktur büyük iş adamı Şakir Eviz. Hava biraz soğuyunca gölge veren ağacı unutan, bu kadar büyük servete kavuşunca Kuşadası’ndan kazandığını unutan, Kuşadası’nı unutan kişinin adıdır Şakir Eviz. Yerel basına asla ilan vermeyen, “Birine versem Apaçi gibi hepsi istiyor” diyen, ama iş proje tanıtımına gelince yerel basına davetiye gönderen kişidir Şakir Eviz. Parayla satın aldığı başarı ödülünü haber yapsınlar diye ilan vermediği yerel basına basın bürosu üzerinden bülten gönderten kişinin adıdır Şakir Eviz. Kuşadası’ndan aldığının bırakın yüzde birini, binde birini bile Kuşadası’na vermeyen, Kuşadası nankörünün adıdır Şakir Eviz. “Nalıncı keseri” sıfatını sonuna kadar hak eden kişinin adıdır kısacası.

Şakir Eviz gibilerin Kuşadası’nda çok olduğunu ben de biliyorum, ama son dönemin simge ismi haline geldiği ve sürekli belediye yönetiminin dibinde olduğu için dedikoduların da merkezi halene geldi, doğal olarak gazetecilerin de dikkatini çekti. Bu yazı aslında belediye ve Şakir Eviz birlikteliği ile ilgili yazılarımın ilkidir. Elimdeki belgeleri ve verileri değerlendirmeye gelecek haftalar da devam edeceğim.

Kalın sağlıcakla…