Geçen hafta Kuşadası’nın nur topu gibi bir kaset skandalı oldu. Skandalın baş rolünde yerel gazeteci Orhan Çevikbaş ile maalesef Belediye Başkanı Ömer Günel vardı. Orhan Çevikbaş, anlaşmasını yenilemek için masaya oturduğu Ömer Günel ile pazarlığın yer aldığı ses kayıtlarını, anlaşmasının parçası olan diş ücreti ödenmediği için internet ortamında paylaştı.
Orhan Çevikbaş’ın görüşmeyi gizlice kaydetmesi mesleki ve insani yönden ahlaki olarak sakattır, ayrıca hukuksal olarak suçtur. Bu tartışmaya açık bir konu değildir. Orhan Çevikbaş’ı kınıyorum. Ama bazı gazeteci arkadaşlarımızın yaptığı gibi olayı sadece Orhan Çevikbaş’ın işlediği suça indirgemek, Ömer Günel’i aklamaya çalışmak kelimenin tam anlamıyla aymazlıktır. İşin özünde Orhan Çevikbaş ne kadar suçluysa, Ömer Günel de o kadar suçludur. Orhan Çevikbaş’ın yaptığı ahlaki değil de, Ömer Günel’in ses kayıtlarında açıkça ortaya çıktığı gibi birilerine “algı openasyonu çekmek”ten söz etmesi, bunun için Orhan Çevikbaş ile pazarlık etmesi çok mu ahlaki?
CHP’liler olarak yıllardır AKP trollerine kızıyoruz, kınıyoruz. Aktrol ordusu var, Pelikan ağı, Ebabil Harekâtı var diye CHP Genel Merkezi yıllardır derdini anlatmaya çalışıyor. Peki Belediye Başkanı Ömer Günel’in yerel gazeteci üzerinden algı operasyonu yapacaklarını söylemesi trollük değilse nedir? Günel böyle yaptığı için AKP’ye söz söyleme hakkımız kalır mı? Ömer Günel belediye başkanlığını bırakmış, trollükle uğraşıyor demezler mi? Derler. Haksızlar mı? Hayır. Trollüğü bırak, doğru düzgün belediye başkanlığı yap arkadaş. Yerel seçime şunun şurası 8 ay kaldı. CHP’nin siyasi anlayışında seçim yaklaşırken algı operasyonları yapmak değil, daha iyi hizmet etmek vardır. Enerjini algı operasyonlarına değil, Kuşadası’na ve Kuşadalılara nasıl daha iyi hizmet ederim diye harca. Bak sana söyleyeyim; CHP’ye yakışmıyor diyenleri haklı çıkarıyorsun?
Ayrıca seçim döneminde kime operasyon çekeceksin açıklamak zorundasın? İsimleri şimdilik belli değil ama siyasi rakibin olacak kişilere mi? Bu nasıl bir anlayıştır? Yazıklar olsun! Şimdi kimlere algı operasyonu çektiriyorsun? Örneğin kira kontratı senin üzerine olan stüdyosunda, maaşlarını Kuşadası halkının ödediği elemanların yanında çalıştığı, senin tarafından temin edilen son model cihazlarla bugünlerde beni itibarsızlaştırma operasyonları yapan “dürüstlük abidesi” boş konuşan danışmanına bunun talimatını sen mi verdin? Bana algı operasyonu mu çektiriyorsun? Eğer öyleyse yazıklar olsun!
CHP’ye verdiğin zararın haddi hesabı yok. Bu kaset skandalını, trol rezaletini partinin genel merkezine, Kuşadası halkına nasıl anlatacaksın? Bundan sonra sana “Trol Ömer” diyenler haksız olurlar mı? Olmazlar. Bence genel merkez bunun hesabını senden sormalı, soracaktır da. Çünkü Kuşadası uzun süredir bu kadar büyük bir rezalet yaşamamıştı. Kendini rezil etmen kimseyi ilgilendirmez, ama partiyi daha fazla rezil etme lütfen. CHP’lilerin başını öne eğdirmeye hakkın yok.