Amerikalı istatistikçi ve siyasi danışman William Edwards Deming, hayatın, ama özellikle siyasetin özünü oluşturan iki kuralı çok güzel özetlemiş: “Hayatın iki temel kuralı vardır: İlki, değişim kaçınılmazdır. İkincisi ise herkes değişime direnir.” Bu sözüyle aslında Yunan Filozofu Herakleitos’un “Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir” önermesine atıfta bulunur ünlü siyaset danışmanı. Sonra değişime direncin de değişmez olduğunu ekler sadece.
Bunu tarihinde defalarca kanıtlayan CHP, şu günlerde aynı örneği sergiliyor. Parti yönetiminden tabanına kadar bir bölüm değişim istiyor, kalan kısmı ise değişim talebine direniyor. Peki nasıl olacak? Gelin önce bazı tespitler, sonra da fikir jimnastiği yapalım.
Öncelikle seçimi kaybeden Millet İttifakı’nın en önemli bileşeni olan CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kaybedilmesine rağmen, “Ben buradayım, bir yere gitmiyorum” dedi. Başarılı olduğunu iddia ettiği televizyon programında genel başkanlığa adayım demedi Kılıçdaroğlu, “Ben bir makama aday olmam” dedi. Türk siyasetçisinin klasik kendini yüceltme tiyatrosudur bu. “Ben aday olmam” diyen siyasetçi, kendi belirlediği yöneticiler, delegeler vb. tarafından aday gösterilir ve yeniden seçilir. Ben aday olmadım, beni zorla aday yaptılar demeye getirir. Siyasetçi tarafından atanmış kurulu düzenin bekçisi yöneticiler, MYK üyeleri, PM üyeleri, milletvekilleri, delegeler vb. düzeni korumak için elbet onu aday göstermişlerdir. Türkiye’de böyledir. Birileri teklif eder, onlar kabul eder. Onlar adeta bulunmaz Hint kumaşıdırlar.
Yalaka düzeni sayesinde bilmem kaç dönemdir milletvekili, belediye başkanı olan atanmış tuzu kurular da değişimin ancak değişime karşı olan siyasetçi ile gerçekleşebileceğini iddia edecek kadar insanların aklıyla dalga geçerler. Çünkü onlar için tek kural vardır: Yalakalık yaptıkları siyasetçinin koltuğunu korumasını sağlayarak aslında kendi koltuklarını sağlama alırlar, ki bir dönem sonra da yeniden atanabilsinler ve yeniden milletvekili, belediye başkanı olabilsinler. İşin özeti budur maalesef.
Bakın değişimin yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleşebileceğini iddia edenlerin isimlerine, hepsi de genel başkanları gibi koltuklarına demir atmış şahıslardır. Mesela Erdoğan Toprak 7, Faik Öztrak, İlhan Kesici, Yaşar Tüzün 6, Veli Ağbaba, Tekin Bingöl, Bülent Tezcan, Mahmut Tanal, Uğur Bayraktutan, Sezgin Tanrıkulu 5, Murat Temir, Tuncay Özkan, Hüseyin Yıldız, Orhan Sarıbal, Barış Karadeniz, Oğuzkaan Salıcı, Burcu Köksal, Gamze İlgezdi ve Enis Berberoğlu 4 dönemdir milletvekili. 3 dönem yapanları filan yazmaya sayfalar yetmez gerçekten. Genel Başkan Kılıçdaroğlu gibi bir yere gitmeye niyetleri yok. Destekledikleri genel başkanlarını aday göstersinler, kendi belirledikleri delegelerle sözde seçim yapsınlar, genel başkanları koltuğunda kalsın, ki onlar bir kez daha atansınlar. Çünkü o koltuklar babalarından miras kaldı!
Ama artık CHP’de kaçınılmaz değişim başladı. Değişimin fitilini İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ateşledi. Grup Başkan Vekili Özgür Özel, “Sorumluluktan kaçmayacağını” söyleyerek değişimde ben de varım dedi. Eski Grup Başkan Vekili Engin Altay, eski Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın, PM üyesi Erdal Aksünger, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan değişim talebini açıkça dile getiren isimler olarak dikkat çekiyor. Bu arada olağanüstü kurultay için değişim isteyenlerin topladığı imzanın 353’e yükseldiği açıklandı. Kurultay olacak, ama değişim olacak mı?
Geçmişte CHP’de değişim isteyenlerin tamamı maalesef başarısız oldu. Partiden ayrılıp gittiklerinde de başarısızlıkları devam etti ve siyaset sahnesinden silinip gittiler. Geçmişte Emine Ülker Tarhan, şimdilerdeyse Muharrem İnce somut birer örnek olarak toplumsal hafızada yerlerini aldılar. Bakalım değişime talip olan Ekrem İmamoğlu ile genel başkanlık için sorumluluktan kaçmayacağını açıklayan Özgür Özel’in akıbeti ne olacak? İzleyip göreceğiz…
Bu arada önümüzdeki süreçte yerel seçimler büyük önem taşıyor. Değişim rüzgarının yerel seçimlere ve yerel siyasete de etkisi büyük olacak. Bu konuyu bir sonraki yazımda işleyeceğim. Sürecin Kuşadası’na yansımaları, koltuğunu korumak için tek şansının Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu koruması olduğunun bilincindeki Ömer Günel’in değişime nasıl karşı çıkacağını anlatacağım. Kalın sağlıcakla…