ÖZEL HABER

Zarif Kökler’in Kuşadası plajlarından derlediği dedikodulardan, üç harflilerle yaptığı özel görüşmeden ve görgü tanıklarının ifadelerinden edindiği bilgilere göre babasının yanına gelen oğluşu, kendisine biiç kılap almasını istemiş. Dedikodulara göre diyalog şöyle gelişmiş:

OĞLUŞU- Bıbıcım lütfen bana biiç kılap al!

BABACIĞI- Almam mı hiç oğluşum, yeter ki sen iste. Almasam bile yeni bir tane yaparım senin için. Belediyenin yeri yoksa birinden güzellikle yer kiralarım yavrum.

OĞLUŞU- Ama her şey hukuka ve yasalara uygun olsun bıbıcım. Laf etmesinler.

BABACIĞI- Sen hiç merak etme oğluşum, benim işim bu. Kılıfına uydurur her şeyi yasalara uygun hale getiririm.

OĞLUŞU- Ama kıyıyı kapatacağımız için halk istemezse ne yaparız bıbıcım?

BABACIĞI- Sen gönlünü rahat tut oğluşum. Ben her şeyi hallederim. Yok halk bağıracakmış, yok çevreciler karşı çıkacakmış boş ver. Sen kafanı takma böyle şeylere. Altyapı yaptık, 15 metrekare tuvalet yaptık, inşaat yapmadık der uyuturum. Her şey yasal der haklı çıkarım. Sen merak etme. Bu arada açılış gününe tesadüf edecek belediyenin etkinliğine hangi sanatçıları, DJ’leri getireyim. Kimi istersin? Ha belediye etkinliğinden sonra tesadüfen senin biiç kılaba da gelebilirler ona göre hazırlıklı ol!

OĞLUŞU- Çok sevendim bıbıcım. Ağanın eli tutulmaz derler. Havalı birilerini getir, süksemiz olsun bıbıcım.

BABACIĞI- Tamam oğlum, oldu bil.

OĞLUŞU- Peki bıbıcığım, biiç kılaptan sonra bana gemicik de alır mısın?

BABACAĞI- Çok acelecisin oğluşum. Dur, her şeyin bir sırası var.

Zarif Kökler’in ele geçirdiği diyaloğu duyan mahalle sakinlerinin ise “E madem bir baba çocuğuna biiç kılap yapacak, o zaman boynumuz kıldan ince. Çocuğun gönlü olsun. Biz denizi görmesek de girmesek de önemli değil. Ama gürültüden şimdiden korkar olduk” dedikleri rivayet ediliyor.

Bu haber tamamen hayal ürünüdür ve mizah amaçlıdır.